Bethesda’nın kült RPG’si Fallout 4’ün bugün bildiğimiz Boston merkezli hikâyesi, aslında hiç gerçekleşmeyebilirdi. Oyun geliştirme sürecinin ilk aşamalarında ekip, Commonwealth (Boston çevresi) yerine New York’u ana oyun dünyası olarak planlamıştı — bunun nedeni ise “büyük, etkileyici ve gerçekten Amerikan hissi veren bir yer olması” olarak açıklandı.
Fallout 4’ün tasarım direktörü Emil Pagliarulo, oyunun erken konsept aşamasında New York fikrinin, dönemin diğer oyunlarında sıkça kullanılmasıyla birlikte geride bırakıldığını aktardı. O sırada başka büyük yapımların da New York’u sahne olarak kullandığını gören ekip, sonradan Boston’a yönelmeye karar verdi. Pagliarulo’nun Bostonlu olması da bu kararda etkili oldu.

Ancak New York planı tamamen yok olmadı. Ekip, bu ilk fikirden geriye kalan en belirgin ögeyi Goodneighbor adlı bölgenin yapısında kullandı. İleriki süreçte Boston’da şekillendirilen Commonwealth dünyasında Goodneighbor’ın mimarisi ve atmosferi, ilk planlardaki Times Square–vari yerleşimden ilham aldı. Böylece New York fikrinin ruhu, oyunun nihai versiyonuna ince bir dokunuşla taşındı.
Fallout 4’ün en sevilen karakterlerinden biri olan Nick Valentine ise bu süreçte tasarımın ilk aşamalarında yaratılan figürlerden biri oldu. Valentine’ın noir dedektif havası, klasik Amerikan dedektif filmlerini andıracak şekilde geliştirilirken (oyunda diğer major karakter yaratım sürecinde olduğu gibi), Boston’un içine işlenmiş Commonwealth hikâyesine mükemmel şekilde uyum sağladı.

Sonuç olarak Fallout 4’ün Boston’a yerleşmesi, sadece teknik ya da coğrafi bir tercih değildi; ekip, hikâye ve karakterlerin temasal uyumu açısından daha organik bir dünya yaratmayı hedefledi.

